Montag, 2. Juni 2008

Bìyografì

Cok hareketli bir yaşama sahip olan Fady Maalouf 20 Nisan 1979'da Lübnan'daki iç savaşın tam ortasında doğdu. Ailesi tarafından Kuzey Beyrut'ta büyütüldü. En başından beri Fady'nin hayatı çok çalkantılıydı, hatta doğduğu gün hastaneyi vuran bir bomba onu yaraladı. Savaşın ortasında devam eden çocukluğunda bir diğer bomba, onu sokakta oyun oynarken yakaladı. 2 kere çok sayıda obüs parçaları yüzüne geldi. "13 yaşındayken yüzüm tamamen zarar görmüştü."

Sayısız obüs parçalarıyla hastaneye getirildi. "Yaraların iyileşmeleri için, 3 kere ameliyat olmam gerekti. Her seferinde obüs parçalarını derimin içinden kesip çıkartıyorlardı." Sonuç, delik deşik bir yüzdü. "Eğer 13 yaşındaysan dış görünüş senin için çok önemlidir! Yaklaşık 1 sene boyunca kendimi odama hapsettim ve dış dünyayla ilişkimi kestim." Bu kötü zamanda Fady'nin, şarkıcı olma isteği ortaya çıktı. "Sesimin bana verdiği özgüven ve güçle bu zor günlerden kurtuldum." Bu dönemde Celine Dion'un şarkılarından çok etkilendi. Celine Dion o dönemde Fady'nin anadili olan Fransızca şarkılar söylüyordu. Onun sesi sayesinde yaralarını sarmaya başladı. "Celine Dion'un İsviçre adına katıldığı Eurovision şarkı yarışmasında söylediği "Na Partez Pas Sans Moi" şarkısı, beni adeta alıp başka yerlere götürdü." diye hatırlar bugünleri. "Böyle bir sesin varolabileceğine inanamadım ve o an tıpkı onun gibi şarkı söylemek istediğime karar verdim."

Lübnan'da şan dersleri alan Fady, çocuk korosunda şarkı söyledi, gençken kendi konserlerini bile verdi. Sonraları modaya olan ilgisini keşfeden Fady, moda okuluna gitmeye karar verdi. Fransa'da moda okurken aynı zamanda Lübnan'lı modacı Elie Saab'ın yanında stajer olarak çalıştı. Lübnan'a geri döndükten kısa bir süre sonra iç savaş tekrar başladı. Babaannesi ve babasının Alman uyruklu olması sebebiyle, Fady bu dönemde Almanya'da yeni bir yaşam kurmaya karar verdi. 2006'da Hamburg'a taşındığında ne parası ne de Almanca'sı vardı. Modacı olmak için geldiği bu şehirde moda alanında iş bulamadı, ve bir cafede "barista" (Kahve Uzmanı) olarak çalışmak zorunda kaldı.

Fady çok hırslı ve kolay öğrenen birisidir. Almanca'yı çok kısa bir sürede söktü. Bununla birlikte 5 dil biliyor oldu. Müziğe olan aşkının yanında Fady, moda tasarımcılığına devam edip çocuk hikayeleri de yazıyordu. Arkadaşlarının teşviki ile 5.Almanya Süper-Star Yarışmasına (Deutchland sucht den Superstar) başvurdu. Ön elemede söylediği "Rehab" şarkısıyla hafızalara kazındı. Dieter Bohlen'ın desteğini alamamasına rağmen elemelerde ilk 15'e girmeyi başardı. Seyircilerin oylarını alarak ana yarışmaya başladı. Fady, söylediği Michael Bublé'ın "Home" şarkısıyla, hem jürinin saygısını hem de izleyicilerin sevgisini kazanmayı başardı.

Fady yarışmadan yarışmaya sergilediği performanslarla, karakteriyle, sevecenliğiyle, saygısıyla ve ışığıyla star olmaya biraz daha yaklaştı. Sevenleri haftadan haftaya çoğalmaya başladı. Fady Maalouf'un rüyasını süsleyen şarkıcılık hayalleri, 17 Mayıs 2008'deki final gecesinde rakibi olan Thomas Godoj'a yenilmesiyle son buldu. Yaşadığı yenilgeye rağmen destekçileri giderek arttı. Finalden sonra binlerce Fady hayranı, yarışmanın müzik firması olan Sony BMG'ye başvurarak "Blessed" single'ının yayınlanmasını ve albüm için kontrat imzalamasını istediler. Yarışma tarihinde ikinci gelen yarışmacıya tanınmayan ayrıcalık Fady'e tanınarak Sony-BMG-Colombia-Deutschland firması hemen bir single, hatta "Blessed" albümünü çıkartmaya karar verdi. Bununla birlikte Fady "Dutschland Sucht Den Superstar" tarihinde 2. gelen yarışmacılar arasında en başarılısı oldu. Kazandığı başarılar sonucunda Fady'nin gururu okşandı: "Elbette birinci olmayı isterdim, ve başaramadığım için üzgünüm, ancak Sony'nin bana duyduğu güven ve hatta benimle sözleşme yapmaları benim için çok gurur verici bir olaydır" diye açıkladı.
(çok teşekkürler Anna)

Keine Kommentare: